Ufuk Çizgisinden Öteye
Sanat, zaman ve mekân ötesi bir deneyim sunan oyun alanı, kimi zaman da sınırların olmadığı yaratıcının dünyasını keşfe çağırıyor. Onun gözünden sanat pratiğini, dünyayı algılayış biçimini ve merakla dolu yolculuğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
İnsan; yaşamı boyunca görsel sanatlar, edebiyat, müzik, sinema ve düşünce tarihi gibi farklı disiplinlere olan ilgisiyle beslediği sonsuz merak duygusunu ve kâşif ruhunu aramaya devam eder. Kurgular ve kurgusunun yanı sıra sıklıkla ele aldığı kavramları yıllar içinde yeniden resmeder. Sonsuz evren gibi hayal gücümüzün ardında neler olduğunu bilmemekle beraber var olabilen ve birbirlerine dönüşen insanlar, hayvanlar ve doğaüstü yaratıklar, sınırların geçişken olduğu temalarla gün yüzüne çıkar.
Kâğıt üzerine desen ve çizimden tuval üzerine akriliğe, kolajdan heykele uzanan geniş bir yelpazeyi barındıran sergiler ama sonsuz eserlere dönüştürdüğümüz hayal gücümüz bizi üretmeye ve geliştirmeye davet ediyor.
İnsanlık, evren ve varoluş arasındaki karmaşık ilişkiye dair düşüncelerimizde olduğu gibi, sanat, bu düşünceleri ifade edebildiğimiz özgürlüğün tadına varabildiğimiz alanlardandır.
Sizlere değerli bir sanatçıdan bahsetmeden önce “Modern Zaman Seyyahı”nın ne anlam içerdiğini, bize neler çağrıştırdığını da düşünmenizi isterim. “Modern Zaman Seyyahı” zamana da ışık tutuyor.
Hepimiz birçok hobi edinmişizdir, tutkularımızın peşinden koşmuşuzdur. Genç yaşta sanatın peşinden giderek kendimize özgü bir görsel dil oluşturmuşuzdur. Bizim kendimize oluşturduğumuz dil gibi önemli sanatçılardan Ömer Uluç’un (1931–2010) sanatsal yolculuğuna ışık tutan “Ufuk Çizgisinden Öteye” başlıklı kişisel sergisini 21 Mart – 12 Aralık 2025 tarihleri arasında İstanbul Modern’de ziyaret etmenizi dilerim.
Ömer Uluç, 1950’lerin başında Nuri İyem öncülüğünde kurulan “Tavanarası Ressamları” grubunda yer alarak sanat dünyasına adım attı. 1960’lardan itibaren Paris, Londra, ABD, Meksika ve Nijerya gibi farklı coğrafyalarda yaşadı; bu kültürel çeşitlilik, sanatına da derin izler bıraktı. Keskin bir mizah anlayışıyla insan, doğa ve bilinmeyen varlıkların dünyasını yeniden kurguladı.
Dolayısıyla sanatçının farklı ifade biçimlerini çeşitli temalar altında bir araya getiren sergi, birçok disiplinden örnekler barındırıyor. Uluç’un kauçuk, keçe, alüminyum, akrilik levha, PVC ve polyester gibi malzemelerle ürettiği çalışmalar da izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan insanlarla karşılaştığı kültürlerden ilhamla ürettiği yapıtlar, birikimini ve kişiliğini sanatla nasıl bütünleştirdiğini gözler önüne seriyor. Sergide yer alan deniz araçları, sanatçının tuvalden taşan üç boyutlu dünyasını ele alıyor. Ömer Uluç’un ardında bıraktığı eserler hâlâ keşfedilmeye ve sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.