Düşler Kültür Sanat En son İçerikler

SuhemByzz
  • 1
  • 1
Düş Yoldaşı

Işığın Estetiği

  • 1
  • 1

Bugün farklı kültürlerde ve farklı coğrafyalarda yaşarken kendimize yeni başlangıçlar arıyoruz. Bazı eksikliklerden dolayı hayatımızı şekillendirirken yeni tecrübeler ediniyoruz. Kimi zaman başlangıçlar için kendimize hobiler ediniyor, spora başlıyor, ailemize ve çevremize daha çok zaman ayırıyoruz. İnanır mısınız, gülüşümüz bile daha içten bir hale geldi. Hayat tercihlerden ibarettir. Sanırım tercihlerim ve tecrübelerim hala yolun başında olduğumu ve eğlenmeye, aramaya devam etmem gerektiğini söylüyor.
Işığın estetiği, sanatı fotoğraflamak, sanatı çizmek ve sanatı kaleme almak…
Her fotoğraf bir hikâye anlatır, ama sanat fotoğrafçılığı, bu hikâyeyi sadece belgelemekle kalmaz; onu yeniden yazar. Dolayısıyla sanat fotoğrafçılığı, yalnızca gördüğünü değil, hissettirdiğini de anlatan bir dil gibidir. Bu dilin en güçlü sözcüğü ise ışıktır. Işığa sarılarak yeni deneyimler elde ediyorum. Türkiye’nin keşfedilmemiş sokaklarını geziyorum.
Türkiye, tarihsel zenginliğiyle, coğrafi çeşitliliğiyle ve kültürel derinliğiyle sanat fotoğrafçılığı için eşsiz bir atmosfer sunuyor ve bu sanatın en güçlü tuvallerinden biri… Örneğin; Kapadokya’da sislerin arasında yükselen balonlar; Mardin’de taş sokaklara vuran sabah ışığı; Karadeniz’in yeşiliyle iç içe geçmiş sisli dağ köyleri fotoğrafçıların karelerini süsleyen eşsiz başyapıtlar… Antalya Kaleiçi’nin dar sokaklarında yürürken Roma’dan Osmanlı’ya uzanan izleri görmek mümkündür. Adana’nın arka sokaklarında güneşin altında sertleşmiş gerçeklik çarpar gözünüze. Sahil kasabaları, geleneksel yaşam biçimleri, göçmenlerin sessiz izleri, yazlık neşenin ardındaki yorgun yüzler… Akdeniz ışığı, sanat fotoğrafçılığı için başlı başına bir mucizedir. Gölgeyle oynaşır, yaprakların arasından sızar, taş duvarlara sarı bir sıcaklık bırakır.
Ancak sanat fotoğrafçılığının ardında bir bakış, bir yorum, bir duruş vardır. Toplumsal meseleleri, bireyin yalnızlığını, bir “an” üzerinden anlatma çabasıdır bu.
Sanat fotoğrafçılığı, Türkiye’nin değişen yüzünü belgelemekle kalmaz, aynı zamanda bir farkındalık da yaratır. Terk edilmiş fabrikalar, çocukların oyun oynadığı arka sokaklar, göç yollarında yorgun bakışlar… Sanat fotoğrafçılığı bir tanıklık biçimidir, sadece bir “görsel” değil, aynı zamanda bir “belge”, bir “soru” ve çoğu zaman bir “itiraz”dır.
Belki de en çok bu yüzden Türkiye, sanat fotoğrafçıları için bitmeyen bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Her manzaranın bir arka planı, her yüzün bir hikâyesi, her gölgenin bir anlamı var.
Ve işte o anlamı yakalamak… Sanat fotoğrafçılığının özü tam da burada başlıyor.

Bir cevap eklemek için giriş yapmanız gerekir.